Englisch - Türkisch
Definition von past tense and past participle of shelter im Englisch Türkisch wörterbuch
- sheltered
- korunaklı
Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler.
-Animals in captivity live long, sheltered lives, whereas in the wild they are in constant danger of being eaten alive.
Tom korunaklı bir hayat yaşıyor.
-Tom lives a sheltered life.
- sheltered
- {s} kötü ve tatsız şeylerden korunmuş, kötü ve tatsız şeylerden uzak
- sheltered
- muhafazalı
- sheltered
- {f} koru
Tom korunaklı bir hayat sürdü.
-Tom has led a sheltered life.
Tom çok korunaklı bir yetiştirmeye sahipti.
-Tom had a very sheltered upbringing.
- sheltered
- {s} mahfuz; kuytu, siper
- sheltered
- (sıfat) kuytu
- sheltered
- tehlikeden uzak
- sheltered
- korun/koru
- sheltered
- {s} kuytu
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von past tense and past participle of shelter im Englisch Englisch wörterbuch
- sheltered
past tense and past participle of shelter
Silbentrennung
past tense and past par·ti·ci·ple of shel·terAussprache
Resimler
Favoriten