O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
 - That politician is well versed in internal and external conditions.
Konuşma dış düşünce ve düşünce iç konuşmadır.
 - Speech is external thought, and thought internal speech.
Onun yaralarının hepsi haricidir.
 - His injuries are all external.
Tom yanlışlıkla harici hard disklerden birindeki tüm dosyaları sildi.
 - Tom accidentally deleted all the files on one of his external hard disks.