ortadan kaybolma

listen to the pronunciation of ortadan kaybolma
Türkisch - Englisch
disappear
{i} disappearance

There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance. - Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu.

Sami assumed that Layla's disappearance was nothing to worry about. - Sami, Leyla'nın ortadan kaybolmasının endişelenilecek bir şey olmadığını varsaydı.

ortadan kaybolmak
vanish
ortadan kaybolmak
{f} disappear

I wanted to disappear. - Ortadan kaybolmak istedim.

I just want to disappear. - Ben sadece ortadan kaybolmak istiyorum.

ortadan kaybolmak
die out
ortadan kaybolmak
(deyim) duck out
ortadan kaybolmak
get out of sight
ortadan kaybolmak
fade away
ortadan kaybolmak
to disappear, to fade away
ortadan kaybolmak
dissolve into thin air
ortadan kaybolmak
make oneself scarce
ortadan kaybolmak
to disappear
ortadan kaybolmak
{f} recede
ortadan kaybolmak
be lost
ortadan kaybolmak
clear off
ortadan kaybolmak
lam
ortadan kaybolmak
{k} make o.s. scarce
ortadan kaybolmak
hive off
ortadan kaybolmak
{f} cut
ortadan kaybolma
Favoriten