Orada yirmi civarında insan vardı.
- There were twenty or so people there.
Neden altı civarında uğramıyorsun?
- Why don't you come over around six or so?
Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin.
- You can buy it for a thousand yen or so.
Yaklaşık yirmi dakika içinde döneceğim.
- I'll be back in twenty minutes or so.
Bire karşı on bir saate kadar hava açılacak.
- Ten to one it'll clear up in an hour or so.
Son treni kaçırırsak ne yapacağız? Sabaha kadar bir internet kafede ya da başka bir yerde beklemeye ne dersin?
- What will we do if we miss the last train? How about waiting until morning at an internet café or somewhere else?
Öğle yemeğin için bir sandviç falan hazırlayacağım.
- I'll fix a sandwich or something for your lunch.
Aptal ya da falan olduğumu düşünüyor musun?
- Do you think I'm stupid or something?
It was about half full or so.