Sorun şu an yanımda paramın olmamasıdır.
- The trouble is that I have no money on me now.
Yanımdaki bütün parayı Tom'a verdim.
- I gave Tom all the money I had on me.
Bob kendi başına bu çileyi aşmak zorundadır.
- Bob has to get through this ordeal on his own.
Tom onu kendi başına yaptı.
- Tom did that on his own.
Onun üzerinde adım var.
- It has my name on it.
Onlar onun üzerinde çalışıyorlar.
- They're working on it.
beers on me - biralar benden.
... because the thing that Vivek is playing with his girls ...
... as President Obama's Chief Economic Advisor for the first two years of his administration. ...