Yanımda çok param yok.
- I don't have much money on me.
Yanımda hiç param yok.
- I don't have any money on me.
Tom onu kendi başına yaptı.
- Tom did it on his own.
Tom şu anda kendi başına.
- Tom is on his own now.
Onun üzerinde adım var.
- It has my name on it.
Her gün onun üzerinde çalıştım.
- I worked on it day after day.
beers on me - biralar benden.
... Forgive him when his tongue lies through his brain, even ...
... to be able to say to himself, in his grotesque way, ...