Englisch - Türkisch
Definition von of high or especially quick cognitive capacity, bright im Englisch Türkisch wörterbuch
- intelligent
- {s} zeki
John Bill'den daha zeki.
-John is more intelligent than Bill.
Thomas onu çok zeki olarak dikkate almadı.
-Thomas didn't consider him very intelligent.
- intelligent
- akıllı
Çok kısa bir uyarı veya açıklama akıllı bir kişi için yeterlidir.
-A very brief warning or explanation is enough for an intelligent person.
Juan'ın kız kardeşi Susan çok akıllı.
-Susan, Juan's sister, is very intelligent.
- intelligent
- {s} kabiliyetli
- intelligent
- {s} yetenekli
Biz karşılaştığımız tehlikelerin bazıları hakkında inanılmaz yetenekliydik.
-We were incredibly intelligent about some of the hazards that we faced.
- intelligent
- izan sahibi
- intelligent
- yaman
- intelligent
- anlaşılabilir
- intelligent
- anlayışla
- intelligent
- {s} akıllı, zeki, anlayışlı
- intelligent
- {s} usta
- intelligent
- {s} kültürlü
- intelligent
- intelligently akıllıca
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von of high or especially quick cognitive capacity, bright im Englisch Englisch wörterbuch
- intelligent
of high or especially quick cognitive capacity, bright
Silbentrennung
of high or es·pe·cial·ly quick cog·ni·tive capacity, BrightAussprache
Resimler
Favoriten