Definition von of, pertaining to, or suitable for adults im Englisch Türkisch wörterbuch
- grown up
- anaç
- grown up
- kemale ermiş
- grown up
- yetişmiş
- grown up
- eşek kadar
- grownup
- yetişkin
Yetişkinler kendi aralarında konuşuyordu.
-The grownups were talking among themselves.
Yetişkinler bazen komiktirler.
-Grownups are funny sometimes.
- grown up
- {f} büyü
Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor.
-Tom can see the many weeds that had grown up around the house.
O, adeta, büyümüş bir bebek.
-He is, as it were, a grown up baby.
- grown-up
- büyümüş
- grown-up
- olgun
Kardeşin yaşına göre çok olgun.
-Your brother's awfully grown-up for his age.
- grown-up
- büyük
- grownup
- yetişkin kimse
- grown-up
- yetişkin
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
-Intended for children, the book entertains grown-ups.
Madem ki yetişkinsin, ne yapacağına karar vermek senin görevin.
-Now that you are grown-up, it is up to you to decide what to do.
- grown up
- yetişkin
Şu oğlan sanki bir yetişkinmiş gibi konuşuyor.
-That boy talks as if he were a grown up.
- grown up
- ergin