nişanlanma

listen to the pronunciation of nişanlanma
Türkisch - Englisch
{i} engagement
betrothal

You are invited to a betrothal party a week from now. - Sen şimdiden bir haftalık bir nişanlanma partisine davetlisin.

marriage contract
engagement, betrothal, becoming engaged
espousal
Nişanlanmak
get engaged
nişanlanmak
engage
nişanlanmak
be engaged
nişanlanmak
marked
nişanla
affiance
nişanlanmak
betroth
nişanla
betrothed

When the princess grew up she was betrothed to a prince who lived at a great distance. - Prenses büyüdüğü zaman büyük bir mesafe yaşayan bir prens ile nişanlandı.

nişanla
betroth

You are invited to a betrothal party a week from now. - Sen şimdiden bir haftalık bir nişanlanma partisine davetlisin.

When the princess grew up she was betrothed to a prince who lived at a great distance. - Prenses büyüdüğü zaman büyük bir mesafe yaşayan bir prens ile nişanlandı.

nişanlanmak
to be marked; to get engaged
nişanlanmak
betroth oneself
nişanlanmak
espouse
nişanlanmak
affiance
nişanlanmak
(Fiili Deyim ) engaged to
Türkisch - Türkisch
Nişanlanmak işi
Bir erkekle bir kadının ileride birbirleriyle evlenmek için yaptıkları sözleşme
nişanlanmak
Adaklanmak
nişanlanmak
Evlenmeye söz verme belirtisi olarak yüzük takmak: "Bu, bizim nişanlandığımız gündür."- R. H. Karay
nişanlanmak
Nişanlı duruma gelmek
nişanlanmak
Evlenmeye söz verme belirtisi olarak yüzük takmak