I'm fine. And how are you doing?
- Ben iyiyim. Ve siz nasılsınız?
Good morning, how are you doing?
- Günaydın, nasılsınız?
How do you do, Mrs. Jones?
- Nasılsınız, Bayan Jones?
Could you explain how the dishwasher works?
- Bulaşık makinasının nasıl çalıştığını anlatabilir misin?
Good evening, how are you?
- İyi akşamlar, nasılsın?
What's New Zealand like? Is it as sparsely populated as Australia?
- Yeni Zelanda nasıl bir yerdir? Avustralya kadar seyrek nüfuslu mudur?
It is not what you read but how you read it that counts.
- Önemli olan ne okuduğun değil onu nasıl okuduğundur.
However that may be, I am wrong.
- Nasıl olursa olsun, ben hatalıyım.
However we go, we must get there by seven.
- Nasıl gidersek gidelim, yediye kadar oraya varmalıyız.
She knows how to make candy.
- Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
He knows how to make a radio.
- Nasıl bir radyo yapılacağını bilir.
Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
- Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?