His opinion will probably be accepted.
- Onun fikri muhtemelen kabul edilecek.
There is probably an easy solution to the problem.
- Muhtemelen sorunun kolay bir çözümü vardır.
Other life probably exists out there and perhaps in many places.
- Muhtemelen oralarda ve belki de birçok yerde başka yaşamlar vardır.
Who told him? Not you, perhaps?
- Ona kim söyledi? Sen değil, muhtemelen?
Which team is likely to win?
- Muhtemelen hangi takım kazanacaktır?
Tom is likely to arrive before 2:30.
- Tom muhtemelen 2.30'dan önce varacaktır.
Which team is likely to win?
- Muhtemelen hangi takım kazanacaktır?
Tom is likely to arrive before 2:30.
- Tom muhtemelen 2.30'dan önce varacaktır.
Presumably, he buys them abroad.
- Muhtemelen, o onları yurt dışından satın alıyor.
Presumably, Tom repaired the computer.
- Muhtemelen, bilgisayarı Tom tamir etti.
Tom will likely be suspicious.
- Tom muhtemelen şüpheli olacak.
Tom will probably still be suspicious.
- Tom muhtemelen hâlâ şüpheli olacak.