muhafazakarlık

listen to the pronunciation of muhafazakarlık
Türkisch - Englisch
{i} conservatism

I'm not a fan of conservatism. - Ben muhafazakârlıksever değilim.

I'm a fan of conservatism. - Ben bir muhafazakârlık hayranıyım.

conservatism tutuculuk
muhafazakâr
conservative

Mary's mother is very conservative. - Mary'nin annesi çok muhafazakar.

On the whole, the Japanese are conservative. - Genellikle Japonlar muhafazakardır.

Muhafazakâr
standpatter
muhafazakar
victorian
muhafazakâr
Tory
muhafazakar
preservative
muhafazakar
(Politika, Siyaset) neoconservative
muhafazakar
(Politika, Siyaset) right-wing
muhafazakâr
traditionalist
muhafazakâr
true-blue
Muhafazakar
strict
muhafazakâr
rightist
muhafazakâr
conservative tutucu
muhafazakâr
rightwinger
muhafazakâr
(a) conservative
Türkisch - Türkisch
Tutuculuk
Muhafazakar
tutucu
muhafazakar
Tutucu: "Yeni prens halk hürriyetleri aleyhinde idi ve muhafazakârlara dayanıyordu."- F. R. Atay
MUHAFAZAKÂR
(Osmanlı Dönemi) f. Koruyucu
MUHAFAZAKÂR
(Osmanlı Dönemi) Dinî amel ve işlere muhabbet eden. Dinî inanışında sağlam olan ve değiştirmeden muhafaza eden yüksek ve sâdık insan
muhafazakarlık
Favoriten