modada

listen to the pronunciation of modada
Türkisch - Englisch
in fashion
fashionable, in style

Disco went out of style in the 1980s, but is now in fashion again.

popular, in style
moda
fashion

Next year, hats will become fashionable. - Önümüzdeki yıl şapkalar moda olacak.

Long hair is out of fashion now. - Uzun saç şimdi moda değil.

moda
{s} trendy

The trendy word of the year was digital: digital clocks, digital microwave ovens, even digital fountain pens. - Yılın moda kelimesi dijital: dijital saatler, dijital mikrodalga fırınlar, hatta dijital dolma kalemler.

She wants to look cute and trendy. - O, şirin ve modaya uygun görünmek istiyor.

moda
trend

Mary knows everything about the latest fashion trends. - Mary en son moda trendleri hakkında her şeyi bilir.

She always wore trendy clothes. - O hep modaya uygun elbiseler giydi.

moda
style

I wish the fedora would come back in style. - Keşke fötr şapka modaya uygun geri gelse.

Velvet pants are out of style. - Kadife pantolonun modası geçmiştir.

moda
{i} go
moda
fashioned

I'm a little old fashioned, you know. - Bilirsin, ben biraz eski modayımdır.

I'm not old fashioned. - Ben eski moda değilim.

moda
modish
moda
cult
moda
faddish
moda
groovy
moda
stylish
moda
voguish
moda
vogue

It's kind of in vogue, but the price is too much! - Bu biraz modaya uygun ama fiyat çok fazla.

Terms like sexism are now in vogue. - Cinsiyetçilik gibi terimler şimdi moda.

moda
in fashion

That kind of dress is now in fashion. - O tür elbise şimdi moda.

I can't keep up with these changes in fashion. - Modadaki bu değişimlere ayak uyduramıyorum.

moda
in
moda
{i} mode

Who's your favorite fashion model? - Favori moda mankenin kim?

I think fashion models today are too thin. - Bugün moda modellerinin çok zayıf olduğunu düşünüyorum.

moda
rage
moda
ton
moda
with it
moda
in the fashion

They live in the fashion world. - Moda dünyasında yaşıyorlar.

moda
fashion; cult; in fashion, fashionable, stylish, modish
moda
craze
moda
fashionable

Next year, hats will become fashionable. - Önümüzdeki yıl şapkalar moda olacak.

She always wears fashionable clothes. - O her zaman moda kıyafetler giyer.

moda
fancy
moda
(geçici) fad
moda
the done thing
moda
fashionable, smart, stylish (thing); in fashion, in vogue
moda
fashion, vogue, style; fad
Türkisch - Türkisch

Definition von modada im Türkisch Türkisch wörterbuch

MODA
(Osmanlı Dönemi) Fr. Geçici yenilik. Elbise ve süslenmede geçici hevesler ve fantezi düşkünlüğü sebebiyle çıkartılan yeni tarz ve şekiller. Bunlar israfı artırır ve iktisada aykırıdır
Moda
ürüsüm
moda
Yelkenlerin son kat camadana vurularak küçültülmüş durumu
moda
Değişiklik ihtiyacı veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik: "Moda sandığımız birçok şeylerin hayatın kendi bünyesinden geldiği anlaşılır."- A. H. Tanpınar
moda
Toplum yaşamına giren geçici yenilik
moda
Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük
moda
Geçici olarak yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan
moda
Değişiklik ihtiyacı veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik