missgeschick

listen to the pronunciation of missgeschick
Deutsch - Türkisch
e {'misgışik} s talihsizlik, aksilik
kör talih
Mißgeschick
[das] bela, kaza, felaket; talihsizlik, aksilik, terslik
Englisch - Türkisch

Definition von missgeschick im Englisch Türkisch wörterbuch

accident
{i} kaza

O çalışırken bir kaza yaptı. - While working, she had an accident.

O çalışırken bir kaza yaptı. - He had an accident while working.

accident
{i} kaza (kötü olay)
adversity
zorlu sıkıntı
accident
{i} rastlantı

Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım. - I met her by accident on Third Avenue.

Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı. - The discovery of oil was a lucky accident.

accident
(Bilgisayar,Teknik) ilinek
accident
kazara

Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti. - Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.

Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık. - We met them by accident at the bus terminal.

accident
raslantı

Karşılaşmamız oldukça raslantıydı. - Our meeting was quite accidental.

adversity
sıkıntı

Çok sıkıntımız vardı. - We've had a lot of adversity.

O sıkıntıyla karşılassa bile gülümsemeyi sürdürür. - She carries on smiling even in the face of adversity.

accident
{i} tesadüf

Tesadüfen onunla karşılaştım. - I met her by accident.

Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım. - I met him by accident at the airport yesterday.

accident
{i} beklenmedik olay
accident
{i} araz
accident
(Tıp) Arıza, araz, aksidan
accident
{i} (Felsefe) ilinek, araz
adversity
{i} sıkıntılı bir durum/zaman
adversity
(isim) sıkıntı, zorluk, güçlük, şanssızlık
adversity
{i} güçlük

Güçlüklerle cesaretle yüzleş. - Face adversity with courage.

adversity
{i} şanssızlık