O çalışırken bir kaza yaptı.
- While working, he had an accident.
Kaza çok fazla ölüme neden oldu.
- The accident has caused many deaths.
Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.
- The discovery of oil was a lucky accident.
Bu keşif tamamen rastlantıydı.
- That discovery was quite accidental.
Kazara Jane ile karşılaştım.
- I met Jane by accident.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Karşılaşmamız oldukça raslantıydı.
- Our meeting was quite accidental.
Hiçbir sıkıntı sonsuza dek sürmez.
- No adversity lasts forever.
O sıkıntıyla karşılassa bile gülümsemeyi sürdürür.
- She carries on smiling even in the face of adversity.
Savaş tesadüfen patlak vermedi.
- The war didn't break out by accident.
Ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
- I only found out about it purely by accident.
Güçlüklerle cesaretle yüzleş.
- Face adversity with courage.