missgeschick

listen to the pronunciation of missgeschick
Deutsch - Türkisch
e {'misgışik} s talihsizlik, aksilik
kör talih
Mißgeschick
[das] bela, kaza, felaket; talihsizlik, aksilik, terslik
Englisch - Türkisch

Definition von missgeschick im Englisch Türkisch wörterbuch

accident
{i} kaza

O çalışırken bir kaza yaptı. - While working, she had an accident.

O çalışırken bir kaza yaptı. - He had an accident while working.

accident
{i} kaza (kötü olay)
adversity
zorlu sıkıntı
accident
{i} rastlantı

Rastlantı sonucu caddede Bay Smith'le karşılaştım. - I met Mr Smith on the street by accident.

Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım. - I met her by accident on Third Avenue.

accident
(Bilgisayar,Teknik) ilinek
accident
kazara

Biz otobüs terminalinde kazara onlarla karşılaştık. - We met them by accident at the bus terminal.

Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım. - I met my teacher by accident at the restaurant last night.

accident
raslantı

Karşılaşmamız oldukça raslantıydı. - Our meeting was quite accidental.

adversity
sıkıntı

Çok sıkıntımız vardı. - We've had a lot of adversity.

Sıkıntı en iyi okuldur. - Adversity is the best school.

accident
{i} tesadüf

Dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım. - I met him by accident at the airport yesterday.

Onu tanımam tamamen tesadüftü. - It was pure accident that I came to know her.

accident
{i} beklenmedik olay
accident
{i} araz
accident
(Tıp) Arıza, araz, aksidan
accident
{i} (Felsefe) ilinek, araz
adversity
{i} sıkıntılı bir durum/zaman
adversity
(isim) sıkıntı, zorluk, güçlük, şanssızlık
adversity
{i} güçlük

Güçlüklerle cesaretle yüzleş. - Face adversity with courage.

adversity
{i} şanssızlık