Evliyim ve iki çocuğum var.
- I am married and have two children.
Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
Evlilik yaşam şekilleri çok değişiyor.
- Patterns of married life are changing a lot.
Size uzun ve mutlu bir evlilik hayatı diliyorum.
- I wish you a long and happy married life.
Onlar Noel Yortusu'nda evlendiler.
- They married on Christmas Eve.
Lisa Lillien, Dan Schneider ile evlenmiştir.
- Lisa Lillien is married to Dan Schneider.
Tom Mary'nin kesinlikle evlenmek istemediğini söylüyor.
- Tom says that Mary definitely doesn't want to be married.
Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir.
- Be born, get married, and die; always bring money.