Kadınlar erkekler kadar iyi araba süremezler.
- Frauen fahren nicht so gut wie Männer.
Kuşkusuz bu sadece yakışıklı erkekler için.
- Allerdings ist das nur etwas für gutaussehende Männer.
Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler.
- Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.
Ne Musevi, ne de musevi olmayan, ne köle ne de özgür vardır, ne erkek ne de dişi vardır, zira Mesih İsa'da hepiniz birsiniz.
- There is neither Jew nor Gentile, neither slave nor free, nor is there male and female, for you are all one in Christ Jesus.
Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
- I'm not sure if it's a male or a female.
Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
- Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
İdeal bir koca olduğunu ispat etti.
- He proved to be an ideal husband.
Son kocam gerçekten aptaldı.
- My last husband was really stupid.
Tom Mary ve eşinin arasına oturdu.
- Tom sat down between Mary and her husband.
Tom Mary'nin önceki eşidir.
- Tom is Mary's former husband.