Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum.
- Maalesef bu şarkının sözlerini bulamıyorum.
Unfortunately, Tom refused to help us.
- Maalesef, Tom bize yardım etmeyi reddetti.
Unfortunately, that rumor is true.
- Maalesef, söylenti gerçektir.
I'm sorry, my father's not here.
- Maalesef babam burada değil.
I'm sorry, I don't have change.
- Maalesef, bozuk param yok.
I am afraid they both have a bad reputation.
- Maalesef onların her ikisininde kötü bir ünü var.
I am afraid he won't come.
- Maalesef o gelmeyecek.
I'm afraid I have neuralgia.
- Maalesef nevraljim var.
I'm afraid it's going to rain tomorrow.
- Maalesef yarın yağmur yağacak.
Tom would have liked to attend Mary's party. Unfortunately, he had other things he had to do.
- Tom Mary'nin partisine katılmayı isterdi. Maalesef, yapmak zorunda olduğu başka şeyler vardı.
Unfortunately, Tom refused to help us.
- Maalesef, Tom bize yardım etmeyi reddetti.