ne yazık ki

listen to the pronunciation of ne yazık ki
Türkisch - Englisch
unfortunately

Unfortunately, the food supplies gave out before the end of winter. - Ne yazık ki, gıda malzemeleri, kış sonundan önce bitti.

Unfortunately, you cannot bring him along. - Ne yazık ki, onu yanınızda getiremezsiniz.

unfortunately, more's the pity
sadly

He is sadly mistaken. - Ne yazık ki yanılmıştır.

Sadly, many Japanese people died. - Ne yazık ki birçok Japon öldü.

more's the pity
to our regret

To our regret, we were obliged to call off the game, which we had been looking forward to. - Ne yazık ki, oyunu iptal etmek zorunda bırakıldık, ki bunu dört gözle bekliyorduk.

unluckily
unhappily
deucedly
Türkisch - Türkisch
Maalesef

Maalesef bu şarkının sözlerini bulamıyorum. - Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum.

ne yazık ki
Favoriten