mümkünse

listen to the pronunciation of mümkünse
Türkisch - Englisch
if possible

I'd like to see you if possible. - Eğer mümkünse seni görmek istiyorum.

If possible, I'd like to go home now. - Mümkünse, şimdi eve gitmek istiyorum.

would you mind
mümkün
possible

It is possible that he is telling a lie. - Onun yalan söylüyor olması mümkündür.

All of us want to live as long as possible. - Hepimiz mümkün olduğu kadar uzun yaşamak istiyoruz.

mümkün
{s} feasible

What you're suggesting doesn't seem feasible. - Önerdiğin şey mümkün görünmüyor.

At first blush, Tom's suggestion seemed feasible. - İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu.

mümkün
earthly
mümkün
apt
mümkün
likely

It's not likely but possible. - Mümkün değil ama olası.

It's not likely Tom will do what we ask. - Tom'un istediğimizi yapması mümkün değil.

mümkün
possible to
mümkün
in possible
mümkün
possible olası, muhtemel
mümkün
probable

It is probable that she will come tomorrow. - Onun yarın gelecek olması mümkün.

It's possible, but not probable. - Bu mümkün, ama olası değildir.

Türkisch - Türkisch

Definition von mümkünse im Türkisch Türkisch wörterbuch

mümkün
Muhtemel, olabilir, olası