Üzgünüm ama ben bu projeye karşıyım.
- Es tut mir leid, aber ich bin gegen dieses Projekt.
Üzgünüm, onu yapamam.
- Es tut mir leid, das kann ich nicht machen.
Ben asla onun kalbini kırmak istemedim.
- I never meant to hurt him.
Senin kalbini kırmak istemiyorum.
- I don't want to hurt you.
Yaralı olmadığına memnun oldum.
- I'm glad you weren't hurt.
Yaralı değilsin, değil mi?
- You're not hurt, are you?
Biz onun kalbini kırmak istemiyorduk.
- We didn't mean to hurt him.
Biz onların kalbini kırmak istemiyorduk.
- We didn't mean to hurt them.
I'm sorry, I can't stay long.
- Es tut mir leid, ich kann nicht lange bleiben.
Sorry, I don't think I'm gonna be able to.
- Tut mir leid, ich denke nicht, dass ich können werde.