lebewohl

listen to the pronunciation of lebewohl
Deutsch - Türkisch
{'le: bıvo: l} s veda
hoşça kal
hoşçakal
Englisch - Türkisch

Definition von lebewohl im Englisch Türkisch wörterbuch

farewell
{i} veda

Bir veda partisi, Bay Smith'in şerefine düzenlendi. - A farewell party was held in honor of Mr Smith.

Tom Mary için bir veda partisi yapmamızı önerdi. - Tom suggested that we have a farewell party for Mary.

farewell
elveda

Merhaba ve elveda, kardeş. - Hello and farewell, brother.

Merhaba ve elveda, kardeş. - Hello and farewell, sister.

farewell
{ü} uğurlar olsun
farewell
{ü} güle güle
goodbye
{ü} allahaısmarladık
goodbye
(Bilgisayar) hoşçakalın
farewell
allahaısmarladık
goodby
güle güle

Güle güle! Daha fazla zamana sahip olduğunda, geri gel ve oyna! - Goodbye! When you have more time, come back and play!

Güle güle. Üzerinde anlaştığımız zamanda görüşürüz. - Goodbye. I'll see you at the time we agreed on.

farewell
alahaısmarladık
farewell
{s} son
goodbye
hoşçakal

Sen asla hoşçakal demedin. - You never said goodbye.

Hoşçakal demek için anneme telefon ettim. - I phoned my mom to say goodbye.

farewell
ünlem
farewell
farewell dinner veda yemeği
goodby
allahaısmarladık
goodbye
{ü} hoşça kal

Tom Mary'ye hoşça kal dedi. - Tom said goodbye to Mary.

Hoşça kal demek için geldim. - I've come to say goodbye.

Deutsch - Englisch