leğen

Türkisch - Englisch

Definition von leğen im Türkisch Englisch wörterbuch: basin; washbowl (for washing the hands and face); bowl, basin; pelvis havsala; pelvic
I must perform a pelvic exam. - Ben leğen kemiği ile ilgili bir muayene yapmalıyım.; bowl; washbowl; (Anatomi) pelvis (structure of bones). (bir kızı); dolly tub; washtub
He put the clothes in the washtub. - O, çamaşırları leğenin içine koydu.; washtub, large pan (for washing clothes); washbasin; pelvis; tub
leğen başından almak: to choose an industrious wife
leğen boşluğu: anat . pelvic cavity
leğen kemiği: hipbone
leğen kemiği: pelvis

Türkisch - Türkisch

Definition von leğen im Türkisch Türkisch wörterbuch: içinde çamaşır yıkanan yayvan ve çukur kap; Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten, yayvan kap: "Adam, önündeki leğene eğilmiş, bardak yıkıyordu."- N. Cumalı; Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan metal veya plastikten, yayvan kap; Bütün üstün yapılı omurgalılarda, gövdenin arka veya alt ucunda bulunan, bir yandan omurganın bel bölümüyle, öte yandan bacaklarla eklemlenen kemik çatı, havsala; finhan; havsala; ilaan; (Osmanlı Dönemi) SEVMELE
leğen ibrik: El ve yüz yıkamak, abdest almak için kullanılan, leğen ve ibrikten oluşan takım
Leğen kemiği: pelvis