We should have a celebration, Tom.
- Kutlama yapmalıyız, Tom.
Tens of thousands of people gathered in Saint Peter's Square on Sunday morning, despite the cold and the rain, to take part in Solemn Mass with Pope Francis in celebration of Easter.
- On binlerce insan soğuk ve yağmura rağmen Paskalya kutlamasında Papa Francis ile Dindar Kütleye katılmak için pazar sabahı Aziz Petrus Meydanında toplandı.
They held a congratulatory banquet.
- Onlar bir kutlama ziyafeti düzenledi.
Jews don't celebrate the holocaust, they commemorate it.
- Yahudiler soykırımı kutlamazlar, onu anarlar.
Tom congratulated Mary for her driving test.
- Tom Mary'yi sürüş testi için kutladı.
Tom congratulated Mary on her graduation.
- Tom Mary'nin mezuniyetini kutladı.
The contract is in the bag, so let's go out and celebrate.
- Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım.
India's Independence Day is celebrated on the fifteenth of August.
- Hindistan'ın Bağımsızlık Günü, Ağustosun on beşinde kutlanıyor.
Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
- Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
My friends celebrated my birthday.
- Arkadaşlarım benim doğum günümü kutladılar.