klassen

listen to the pronunciation of klassen
Niederländisch - Türkisch
ders alan
Englisch - Türkisch

Definition von klassen im Englisch Türkisch wörterbuch

year
sene

Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi? - Was Ms. Kato your teacher last year?

Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir. - This is the hotel where we stayed last year.

year
{i} yıl

Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor. - Visitors to that town increase in number year by year.

O üç yıldır Japonya'da. - He has been in Japan for three years.

year
{i} yaş

Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı. - When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.

Babam yakında kırk yaşında olacak. - My father will soon be forty years old.

year
her zaman

Her zaman gelecek yıl vardır. - There's always next year.

Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider. - My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.

year
daima

Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra. - The Russians copy the French ways, but always fifty years later.

year
bir gezegenin güneş etrafinda döndüğü müddet
year
ihtiyarlık
year
zaman

Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı. - We had a lot of snow about this time last year.

İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir. - If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.

year
year after year her sene
year
year in year out seneden seneye daima
year
(Askeri) yıl Z

İlk birkaç yıl zordu. - The first few years were difficult.

Boston geçen yıl ziyaret ettiğim şehirlerden sadece biri. - Boston is just one of the cities I visited last year.