Visitors to that town increase in number year by year.
- Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
Life in a small town is boring.
- Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again.
- Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
He made a lot of money in New York and went back to the small town where he was born.
- New York'ta bir sürü para yaptı ve doğduğu küçük kasabaya geri döndü.
The new bridge made it easy for the villagers to go to town.
- Yeni köprü köylülerin kasabaya gitmesini kolaylaştırdı.
The town where I live is very quiet and resembles a village.
- Yaşadığım kasaba çok sessiz ve bir köye benziyor.
The townspeople like to eat thick steaks.
- Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.
The townspeople looked curiously at me.
- Kasaba halkı merakla bana baktı.
The townsfolk were frightened by the earthquake.
- Kasaba halkı deprem tarafından korkutuldu.
Ghost towns are creepy.
- Hayalet kasabalar ürperticidir.
Ghost towns are not completely unpopulated, are they?
- Hayalet kasabalar tamamen boş değil, değil mi?