karikatür

listen to the pronunciation of karikatür
Türkisch - Englisch
caricature

The caricatures that are sold in Montmartre are of good quality. - Montmartre satılan karikatürler iyi kalitededir.

While Tom was away from his desk, Mary drew a caricature of him on the cover of his notebook. - Tom masasından uzaktayken Mary onun defterinin kapağında onun bir karikatürünü çizdi.

poor imitation of, poor substitute for
travesty

Under no circumstances will I ever consent to such a travesty. - Hiçbir koşul altında böyle bir karikatüre asla razı olmayacağım.

cartoon

I borrowed this cartoon from his older sister. - Bu karikatürü onun ablasından ödünç aldım.

One day in 1906, a newspaper cartoonist named Tad Dorgan went to a baseball game. - 1906'da bir gün gazeteci Tad Dorgan adlı bir karikatürist bir beyzbol maçına çıktı.

take off
cartoon; comic strip
caricature (drawing)
caricature; cartoon
comics

Recent comics have too many violent and sexual scenes. - Yeni karikatürler çok fazla şiddet ve cinsel sahneye sahip.

takeoff
karikatür serisi
strip cartoon
karikatür çizmek
draw caricature
karikatür öykü
comic
bant-karikatür
comic strip
bant-karikatür
comicstrip
dizi hâlinde yayınlanan karikatür
cartoon
Türkisch - Türkisch
Beceriksizce yapılmış şey, taslak
İnsan ve toplumla ilgili her tür olayı konu alarak abartılı bir biçimde belirten, düşündürücü ve güldürücü resim: "Bu çehreye öyle bön, öyle kaba bir hâl çökmüştü ki, hiçbir karikatür bunu tasvir edemez."- R. N. Güntekin
İnsan ve toplumla ilgili her tür olayı konu alarak abartılı bir biçimde belirten, düşündürücü ve güldürücü resim
çizgiyle mizah sanatı
KARİKATÜR
(Osmanlı Dönemi) Bir insanın veya bir şeyin gülünç bir tarzda yapılan resmi
KARİKATÜR
(Osmanlı Dönemi) Kaba, âdi ve mizahi resim
karikatür
Favoriten