köpükler

listen to the pronunciation of köpükler
Türkisch - Englisch

Definition von köpükler im Türkisch Englisch wörterbuch

köpük
foam

I like my coffee with lots of foam on the top. - Kahvemi üstünde bol köpüklü severim.

Tom put a foam mat under his sleeping bag. - Tom uyku tulumunun altına bir köpük paspas koydu.

köpük
mousse
köpük
bubble

Mary took a hot bubble bath. - Mary sıcak bir köpük banyosu yaptı.

She took a hot bubble bath surrounded by scented candles. - O, kokulu mumlarla çevrili sıcak köpük banyosu yaptı.

köpük
froth
köpük
sud
köpük
skimmings
köpük
bellow
köpük
skimming
köpük
scrum
köpük
lather
köpük
foam; froth; (sabun/deterjan) lather; scum
köpük
(dalga) feather
köpük
yeast
köpük
styrofoam
köpük
head
köpük
foam, bubbles, froth; suds
köpük
spume
köpük
suds

My clothes are full of suds. - Elbiselerim köpük dolu.

My clothes are full of suds. - Kıyafetlerim köpük dolu.

köpük
scum
köpük
(pis) scum
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) EZBAD
Köpük
(Osmanlı Dönemi) TÜFL
Köpük
kef
köpük
Hayvanların, bazı kez de insanların ağzında görülen salyamsı kabarcıklar
köpük
Gaz ve buharların sıvı katmanları ile kuşatılmasından oluşan yığın
köpük
Hayvanların, bazı kez de insanların ağzında görülen salyamsı kabarcıklar: "Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı."- H. Taner
köpük
Yapay olarak elde edilen, yumuşak ve esnek dolgu gereci
köpük
Çalkanan, kaynatılan, mayalanan, yukarıdan dökülen sıvıların üzerinde oluşan hava kabarcıkları yığını
köpükler
Favoriten