Tom Mary'nin başkası ile görüştüğünü bilmiyordu.
- Tom didn't know Mary was seeing someone else.
Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.
- It's good to put yourself in someone else's place now and then.
Hıncını bir başkasından çıkar, olur mu?
- Vent your anger on someone else, will you?
Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
- My native language is a foreign language for someone else.
Tom onu başkasına sattı.
- Tom sold it to somebody else.
Her zaman bir başkasının aptalıyız.
- We're always somebody else's idiot.