jahrgangsstufe

listen to the pronunciation of jahrgangsstufe
Englisch - Türkisch

Definition von jahrgangsstufe im Englisch Türkisch wörterbuch

year
sene

Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu. - Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.

Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi? - Was Ms. Kato your teacher last year?

year
{i} yıl

Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor. - Visitors to that town increase in number year by year.

Geçen yıl Londra'ya gittik. - We went to London last year.

year
{i} yaş

Babam yakında kırk yaşında olacak. - My father will soon be forty years old.

Benim babam sadece on beş yaşında. - My father is only fifteen years old.

year
her zaman

Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir! - With a microwave oven like this, it's always New Year's Eve!

Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu. - Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.

year
daima

Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra. - The Russians copy the French ways, but always fifty years later.

year
bir gezegenin güneş etrafinda döndüğü müddet
year
ihtiyarlık
year
zaman

On yıl uzun bir zamandır. - Ten years is a long time.

İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir. - If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.

year
year after year her sene
year
year in year out seneden seneye daima
year
(Askeri) yıl Z

Gelecek yıl zor olacak. - Next year will be tough.

İlk birkaç yıl zordu. - The first few years were difficult.

year
year by year seneden seneye
year
a year and a daybir sene bir gün
Deutsch - Englisch
form (old use)
grade (school year group)
year