inevitably; of necessity

listen to the pronunciation of inevitably; of necessity
Englisch - Türkisch

Definition von inevitably; of necessity im Englisch Türkisch wörterbuch

necessarily
şart

Gözünüzle gördüğünüz şeylerin doğru olması şart değil. - Things that you see with your eyes are not necessarily true.

necessarily
zorunlu olarak

Tom zorunlu olarak gitmek zorunda değil. - Tom doesn't necessarily have to go.

O zorunlu olarak haklı olduğun anlamına gelmez. - It doesn't necessarily mean that you're right.

necessarily
ister istemez

İster istemez kolay olmayacak. - It won't necessarily be easy.

İster istemez çevirilere güvenmiyorum. - I don't necessarily trust translations.

necessarily
ille de

Yalan söyleme ille de doğruyu söyle anlamına gelmez. - Don't lie doesn't necessarily means tell the truth.

Başarı ölçüsü ille de para değildir. - The measure of success is not necessarily money.

necessarily
mutlaka

Mutlaka gitmek zorunda değilsin. - You don't necessarily have to go.

Bu cevap mutlaka yanlış olmayabilir. - This answer may not necessarily be wrong.

necessarily
muhakkak

Uçak rezervasyonunu teyit etmek için muhakkak havaalanına gitmek zorunda değilsin. - You don't necessarily have to go to the airport to reconfirm your plane reservation.

Modern savaş sanatı dövüşçüler gibi etkili olmak için tepeden tırnağa silahlandırılacak askerleri muhakkak gerektirmez. - The art of modern warfare does not necessarily require soldiers to be armed to the teeth to be effective as combatants.

necessarily
olmazsa olmaz
Englisch - Englisch
necessarily
inevitably; of necessity
Favoriten