incautious; uncircumspect; lacking good judgement, imprudent; tactless

Englisch - Türkisch

Definition von incautious; uncircumspect; lacking good judgement, imprudent; tactless im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

indiscreet

ağzında bakla ıslanmamak

indiscreet

düşünmeden davranan

indiscreet

düşüncesiz

indiscrete

toplu halde

indiscreet

{s} boşboğaz

indiscreet

{s} patavatsız

Sana patavatsız bir soru sorabilir miyim? - May I ask you an indiscreet question?

indiscreet

indiscreetlydüşüncesizce

indiscreet

{s} ağzında bakla ıslanmaz

indiscreet

{s} düşüncesizce yapılan

indiscreet

{s} gereksiz

indiscreet

ağzı gevşek

indiscreet

sağgörüsüz

indiscreet

{s} geveze

indiscreet

{s} yersiz

indiscrete

{s} kısımlara bölünmemiş, toplu halde

Englisch - Englisch

Definition von incautious; uncircumspect; lacking good judgement, imprudent; tactless im Englisch Englisch wörterbuch

{s} indiscrete

{s} indiscreet

Silbentrennung

incautious; uncircumspect; lack·ing good judgement, imprudent; tact·less