Tom made one serious omission.
- Tom ciddi bir ihmalde bulundu.
Tom neglected his work.
- Tom işini ihmal etti.
Tom neglected his family.
- Tom ailesini ihmal etti.
The opposition accused the prime minister of negligence.
- Muhalefet başbakanı ihmalkarlıkla suçladı.
I'm displeased at your negligence.
- Ben senin ihmalinden hoşnut değilim.
He criticized me for neglecting my duty.
- Görevimi ihmal ettiğim için beni eleştirdi.
Mary has been neglecting her children.
- Mary çocuklarını ihmal ediyor.
It was careless of me to forget to lock the door.
- Kapıyı kitlemeyi unutmak benim ihmalkarlığımdı.
How careless you are to forget such an important thing!
- Böyle önemli bir şeyi unutacak kadar ne kadar ihmalkarsın!