i̇sti̇'da

listen to the pronunciation of i̇sti̇'da
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Medet, yardım istemek
isti
El yakacak kadar sıcak
isti'zam
(Osmanlı Dönemi) büyütme
İSTİ'BAD
(Osmanlı Dönemi) Köle edinmek, esir almak
İSTİ'BAR
(Osmanlı Dönemi) Rüya tabir ettirme
İSTİ'BAR
(Osmanlı Dönemi) İbret alma, ders alma
İSTİ'CAB
(Osmanlı Dönemi) (Aceb. den) Şaşma, taaccüb etme, hayrette kalma
İSTİ'CAL
(Osmanlı Dönemi) Acele olmasını istemek. Acele etmek
İSTİ'CAL
(Hukuk) Acele etme, çabuklaştırma
İSTİ'DAD
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyin kabulüne ve kazanılmasına olan fıtrî meyil
İSTİ'DAD
(Osmanlı Dönemi) Kabiliyet. Akıllılık. Anlayışlılık. Allah Teâlâ Hazretlerinin (C.C.) insanlara ve sâir mahluklara tevdi buyurduğu kabiliyet kuvveleri
İSTİ'DADAT
(Osmanlı Dönemi) (İsti'dad. C.) İstidadlar, kabiliyetler, yetenekler
İSTİ'FA
(Osmanlı Dönemi) Affını, azlini, bağışlanmasını istemek
İSTİ'FA
(Osmanlı Dönemi) Kendisinin memuriyetten affını taleb etmek
İSTİ'FAF
(Osmanlı Dönemi) Kötü şeylerden çekilmek
İSTİ'FAF
(Osmanlı Dönemi) İffetlilik iddia etmek
İSTİ'KAB
(Osmanlı Dönemi) Birisinin kusurlarını, ayıplarını arraştırmak
İSTİ'KAF
(Osmanlı Dönemi) Bir yere kapanma. Bir yerde kendini hapsetme
İSTİ'LA
(Osmanlı Dönemi) Tecvidde: Harf okunduğu zaman dilin, üst damağa kalkmasına denir. Bak: Müsta'liye
İSTİ'LA
(Osmanlı Dönemi) (Ulüv. den) Yükselmek. Üste çıkmak. Yüce olmak. Terfi' eylemek. Galib olmak
İSTİ'LA
(Osmanlı Dönemi) Gr: Bir şeyin bir şey üzerine çıkması
İSTİ'LAC
(Osmanlı Dönemi) (İlâc. dan) İlaç isteme
İSTİ'LAM
(Hukuk) (Birşeyin) gerçeğini araştırma, doğruluğunu arama, yazı ile bilgi isteme, bilgi için başvurma
İSTİ'LAM
(Osmanlı Dönemi) Yazı ile bilgi isteme
İSTİ'LAM
(Osmanlı Dönemi) (İlm. den) Bilgi edinmek için yüksek bir makamdan alt makama sorulma
İSTİ'LAN
(Osmanlı Dönemi) (İlân. dan) İlânını isteme
İSTİ'MAL
(Osmanlı Dönemi) (Amel. den) Kullanmak. Faydalanmak
İSTİ'MALAT
(Osmanlı Dönemi) (İsti'mal. C.) Kullanışlar. Kullanmalar
İSTİ'MAN
(Hukuk) Himaye istemek, korunma istemek
İSTİ'MAR
(Osmanlı Dönemi) Bir yeri imar etmek. Bir yerin mâmurluğunu istemek
İSTİ'MAR
(Osmanlı Dönemi) Müstemleke yapmak, sömürgeleştirmek. İstimlak etmek
İSTİ'NAD
(Osmanlı Dönemi) İnatlaşma, inat yapma. Muannidlik
İSTİ'RAB
(Osmanlı Dönemi) Sonradan Araplara dâhil olmak, araplaşmak
İSTİ'RAK
(Osmanlı Dönemi) Terlemek için yatma
İSTİ'SA'
(Osmanlı Dönemi) (İsyan. dan) İsyan etme. Anarşistlik ve zorbalık yapma
İSTİ'SAB
(Osmanlı Dönemi) İğrenme, tiksinme
İSTİ'SAM
(Osmanlı Dönemi) İsmetli olmayı istemek. Temizlik istemek. Günah ve ayıplardan temiz olmak
İSTİ'SAR
(Osmanlı Dönemi) Esir olma veya esir etme
İSTİ'TA
(Osmanlı Dönemi) (Atâ. dan) Bahşiş istemek. Atiyye istemek
İSTİ'TAB
(Osmanlı Dönemi) Kendinden razı, hoşnut etme
İSTİ'TAF
(Osmanlı Dönemi) Acımayı isteme
İSTİ'TAF
(Osmanlı Dönemi) Yardım taleb etme
İSTİ'TAFKÂRANE
(Osmanlı Dönemi) f. Şefkat, merhamet isteyene yakışır halde
İSTİ'ZAB
(Osmanlı Dönemi) Birşeyi tatlı bulmak, tatlı saymak. Tatlı su istemek
İSTİ'ZAM
(Osmanlı Dönemi) Büyük tutmak ve büyük tanımak
İSTİ'ZAM
(Osmanlı Dönemi) Gururlanmak. Kibirlenmek
İSTİ'ZAR
(Osmanlı Dönemi) Özür ve afv dileme
İSTİ'ŞA
(Osmanlı Dönemi) Ateş ışığıyla yol yürüme
Lateinisch - Englisch

Definition von i̇sti̇'da im Lateinisch Englisch wörterbuch

isti
herein, in this affair
isti
there, in that place
isti
where you are
Türkisch - Englisch

Definition von i̇sti̇'da im Türkisch Englisch wörterbuch

isti
was asked