içeriden

listen to the pronunciation of içeriden
Türkisch - Englisch
within

He was surprised to hear a cry from within. - İçeriden bir çığlık duyduğuna şaşırmıştı.

1. from within, from the inside. 2. (Konuşma Dili) from jail, from prison
içeri
in
içeriden ve dışarıdan
within and without
içeri
{s} indoor

I prefer to stay indoors. - Ben içeride kalmayı tercih ederim.

Do you wear shoes indoors? - İçeride ayakkabı giyer misin?

içeri
indoors

We spent all day indoors. - Biz bütün günü içeride geçirdik.

Do you wear shoes indoors? - İçeride ayakkabı giyer misin?

içeri
clink
içeri
(Bilgisayar) outset
içeri
go inside
İçeri
come inside
içeri
(moving) in, inside, within; indoors; into the interior; inland: Feriha içeri girdi. Feriha went inside. Büyük İskender ordusunu içeri yürütmeye karar verdi. Alexander the Great decided to march his army into the interior
içeri
inside, interior; clink, the cooler, the nick, the can" " kodes; in, inside, to the inside
içeri
within

Within days, Japan captured the American island of Guam. - Birkaç gün içerisinde, Japonya, Amerikan Guam adasını ele geçirdi.

Tom should be here within fifteen minutes. - Tom on beş dakika içerisinde burada olmalı.

içeri
(a person's) true self, heart, soul
içeri
(Konuşma Dili) jail, prison
içeri
inside, interior, inner part: Evin dışı çirkin, fakat içerisi güzel. The house's exterior is ugly, but its interior is attractive
içeri
inner, interior, inside: içeri daire the inner apartment
Türkisch - Türkisch

Definition von içeriden im Türkisch Türkisch wörterbuch

içeri
Hapishane
içeri
Gönül, yürek
içeri
İç yana, iç yana doğru
içeri
İç yüzeyde, iç bölümde olan
içeri
Belirtilen durumunda, iç, iç yüzey. İç yüzeyde, iç bölümde olan. İç yana, iç yana doğru: "İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi."- P. Safa
içeri
Belirtilen durumunda, iç, iç yüzey
içeri
İç yan, iç bölüm
içeri
in
içeriden
Favoriten