heer

listen to the pronunciation of heer
Englisch - Türkisch

Definition von heer im Englisch Türkisch wörterbuch

Hair
{i} saç

Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi. - It's high time you had a haircut.

Koyu kahverengi saçları vardı. - He had dark brown hair.

Hair
{i} tüy

Onun tüylü bir göğsü var. - He has a hairy chest.

Ben büyük, siyah, tüylü tarantulalardan korkuyorum! - I'm scared of big, black, hairy tarantulas!

Hair
{i} kıl

Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur. - Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.

Kıllılığın erkekliğin bir sembolü olduğunu düşünüyorum, bu yüzden gerçekten seviyorum. - I think hairiness is a symbol of masculinity, so I really like it.

Hair
{i} saçlar

Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var. - Also Felicja has blonde straight hair.

Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır. - Piotr has black hair but Lech has blond hair.

Englisch - Englisch
A yarn measure of six hundred yards or &frac1x24; of a spindle
Hair