heer

listen to the pronunciation of heer
Englisch - Türkisch

Definition von heer im Englisch Türkisch wörterbuch

Hair
{i} saç

Kızın altın saçı var. - The girl has golden hair.

Koyu kahverengi saçları vardı. - He had dark brown hair.

Hair
{i} tüy

Saçında bir kuş tüyü var. - You have a feather on your hair.

Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu. - When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.

Hair
{i} kıl

Çorbamda bir kıl var. - There's a hair in my soup.

Tom'un kıllı kolları yok. - Tom doesn't have hairy arms.

Hair
{i} saçlar

Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var. - Also Felicja has blonde straight hair.

Koyu kahverengi saçları vardı. - He had dark brown hair.

Englisch - Englisch
A yarn measure of six hundred yards or &frac1x24; of a spindle
Hair
heer
Favoriten