hazırlıksızlık

listen to the pronunciation of hazırlıksızlık
Türkisch - Englisch
unreadiness
A lack of readiness, or state of being unready

Your agency's unreadiness is very disturbing.

{n} a want of readiness or preparation
The quality or state of being unready
{i} unpreparedness; unfitness; immaturity
hazırlık
preparation

How much money was saved in preparation for the summer vacation? - Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?

Most students are doing preparation for the term examination. - Çoğu öğrenciler dönem sınavı için hazırlık yapıyor.

hazırlık
provision
hazırlık
arrangement

We must make arrangements with them beforehand. - Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.

hazırlık
prep

He failed in the examination for lack of preparation. - Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.

We have to finish preparations for the party by tomorrow. - Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız.

hazırlık
preliminary
hazırlık
arrange

We must make arrangements with them beforehand. - Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.

hazırlık
(Jeoloji,Madencilik) development
hazırlık
Providence
hazırlık
(Hukuk) preparatory
hazırlık
preparative
hazırlık
stand by
hazırlık
readiness; preparation, arrangement
hazırlık
preparedness
hazırlık
standby
Türkisch - Türkisch

Definition von hazırlıksızlık im Türkisch Türkisch wörterbuch

Hazırlık
(Osmanlı Dönemi) ATAD
Hazırlık
(Osmanlı Dönemi) İ'BA'
Hazırlık
anıklık
hazırlık
Hazırlanmak için gereken şeyler veya durumlar
hazırlıksızlık
Favoriten