hazırlık

listen to the pronunciation of hazırlık
Türkisch - Englisch
preparation

He failed in the examination for lack of preparation. - Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.

How much money was saved in preparation for the summer vacation? - Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?

provision
arrangement

We must make arrangements with them beforehand. - Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.

Providence
(Hukuk) preparatory
preparative
stand by
readiness; preparation, arrangement
prep

Most students are doing preparation for the term examination. - Çoğu öğrenciler dönem sınavı için hazırlık yapıyor.

Tom hadn't been prepared for that. - Tom onun için hazırlıklı değildi.

preliminary
arrange

We must make arrangements with them beforehand. - Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.

(Jeoloji,Madencilik) development
preparedness
standby
hazırlık olarak
preparatory to
hazırlık mektubu
Notice of readiness
hazırlık apresi
preparatory finish
hazırlık dönemi
(Hukuk) preparation stage
hazırlık görmek
to get things ready; to get the (necessary) supplies
hazırlık işlemi
housekeeping operation
hazırlık kitabı
crammer
hazırlık okulu
lower school
hazırlık okulu
preparatory school, prep school
hazırlık okulu
(üniv.) prep
hazırlık olarak
preparative to
hazırlık sınıfı
preparatory class
hazırlık sınıfı preparatory year
(in certain schools and universities a year devoted mainly to the study of a foreign language)
hazırlık tahkikatı
(Hukuk) criminal prosecution
hazırlık tahkikatı/soruşturması
preliminary criminal proceeding, preliminary investigations
hazırlık yapma
preparation

We'd better make preparations. - Biz daha iyi hazırlık yapmak istiyoruz.

I'm not stupid enough to climb a mountain in the winter without first making adequate preparations. - Kışın, önceden uygun hazırlık yapmadan bir dağa tırmanacak kadar aptal değilim.

hazırlık yapmak
to make preparations
hazırlık yapmak
prepare

I need a little more time to prepare. - Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.

We have to prepare for that. - Onun için hazırlık yapmak zorundayız.

hazırlık yapmak
make provision
hazırlık yapmak
make arrangements
hazırlık yapmak
make provision for
hazırlık yapmak
to make preparations, prepare
hazırlık yazmacı
standby register
hazırlık yordamı
housekeeping routine
hazırlık zamanı
set-up time, standby time
hazırlık çalışması
preparatory work
hazırlık öğrencisi
(üniv.) prep
Hava Kuvvetleri Milli Güvenlik ve Olağanüstü Hal Hazırlık Teşkilatı
(Askeri) Air Force National Security and Emergency Preparedness Agency
evvelden hazırlık yapmadan
on the spur of the moment
hazırlık yapmak
(Dilbilim) get up
Deniz Nakliye Hazırlık Programı; deniz nakliye ihtiyat programı; deniz kurtarma
(Askeri) Sealift Readiness Program; sealift reserve program; seaward recovery point; Single Integrated Operational Plan (SIOP) reconnaissance plan
Savunma Sivil Hazırlık Dairesi
(Askeri) Defense Civil Preparedness Agency
Terörizmle Mücadele Hazırlık Girişimi Fonu
(Askeri) Combatting Terrorism Readiness Initiative Fund
Yedek Subay Hazırlık Eğitim Teşkilatı
(Askeri) Reserve Officer Training Corps
bilimsel hazırlık
scientific preparation
celp ve sevk, genel hazırlık bindirme safhası, ön intikal ve birleştirme
(Askeri) reception, staging, onward movement, and integration
eğitim ve hazırlık yönetimi
(Askeri) training and readiness oversight
gizli hazırlık yapmak
brew
hazırlık yapmak
(deyim) do the spadework
hazırlıklar
dispositions
hazırlıklar
arrengements
hazırlıklar
arrangements

We must make arrangements with them beforehand. - Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.

müşterek hazırlık ve ileri intikal
(Askeri) joint preparation and onward movement
psikolojik hazırlık
(Spor) psychological preparation
savunma hazırlık durumu
(Askeri) defense readiness condition
sivil harbe hazırlık
(Askeri) civilian preparedness for war
son hazırlık
warmup
tıp eğitimine hazırlık
premedical
yerde hazırlık durumu
(Askeri) ground readiness
yerinde hazırlık
(Askeri) site preparation
yük boşaltma hazırlık ekibi; emir-komuta bağlantı panosu
(Askeri) off-load preparation party; orderwire patch panel
zahmetli hazırlık işi
spadework
Üst Hazırlık Nezaret Konseyi; Güney Bölge Harekat Merkezi; Birleşik Devletler Gü
(Askeri) Senior Readiness Oversight Council; Southern Region Operational Center, United States Southern Command
ön hazırlık
preliminary
Türkisch - Türkisch
Hazırlanmak için gereken şeyler veya durumlar
(Osmanlı Dönemi) ATAD
(Osmanlı Dönemi) İ'BA'
anıklık
hazırlık devresi
Hazırlık dönemi
hazırlık dönemi
Hazırlanmak için geçen süre
hazırlık sınıfı
Öğrencilere, belli bir öğretim programını izlemek veya belli bir okulda okumak için gerekli temel anlayış, bilgi ve becerileri kazandırmak amacıyla bir okula, bir üniversiteye bağlı olarak açılan sınıf
Hazırlık yapmak
kotarmak
Hazırlıklar
(Hukuk) İSTİHZARAT
hazırlık
Favoriten