having the power of oratory, fluent

listen to the pronunciation of having the power of oratory, fluent
Englisch - Türkisch

Definition von having the power of oratory, fluent im Englisch Türkisch wörterbuch

eloquent
{s} anlamlı
eloquent
dilbaz

Tom oldukça dilbaz, değil mi? - Tom is quite eloquent, isn't he?

eloquent
uzdilli
eloquent
belagatli
eloquent
uzsözlü
eloquent
{s} dokunaklı

Tom oldukça dokunaklı, değil mi? - Tom is quite eloquent, isn't he?

Onun yüzü üzüntüsü yüzünden dokunaklıydı. - Her face was eloquent of her sorrow.

eloquent
{s} etkili ve güzel söz söyleyen
eloquent
{s} etkili ve güzel (sözler, konuşma tarzı)
eloquent
{s} güzel konuşan

Bazı insanlar güzel konuşan olduğumu düşünürler. - Some people think I'm eloquent.

Çiçero Roma hatiplerinin en güzel konuşanıydı. - Cicero was the most eloquent of the Roman orators.

eloquent
{s} belâgatlı

Konferansçının belâgatlı konuşmasından derinden etkilendik. - We were deeply impressed by the lecturer's eloquent speech.

Englisch - Englisch
{a} eloquent
having the power of oratory, fluent
Favoriten