Englisch - Türkisch
Definition von having superior force or influence; efficacious; persuasive im Englisch Türkisch wörterbuch
- prevailing
- en rağbette olan
- prevailing
- en çok tutulan
- prevailing
- galip gelen
- prevailing
- egemen
- prevailing
- {f} yerine geç
- prevailing
- {s} cari
- prevailing
- üstün gelen
- prevailing
- {s} geçerli
- prevailing
- en çok
- prevailing
- genellikle
- prevailing
- en sık esen geçerlikte olan
- prevailing
- hâkim olan
- prevailing
- {s} yaygın
- prevailing
- {s} genel
Ülke genelinde soğuk hava hüküm sürüyor.
-Bad cold is prevailing throughout the country.
- prevailing
- sık esen/yaygın
- prevailing
- (sıfat) galip, egemen, yaygın, geçerli, genel, cari
- prevailing
- preva hüküm sür/galip gel
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von having superior force or influence; efficacious; persuasive im Englisch Englisch wörterbuch
- prevailing
having superior force or influence; efficacious; persuasive
Silbentrennung
ha·ving su·pe·ri·or force or influence; efficacious; per·sua·siveAussprache
Resimler
Favoriten