happiness, blessedness, great gladness, joy

listen to the pronunciation of happiness, blessedness, great gladness, joy
Englisch - Türkisch

Definition von happiness, blessedness, great gladness, joy im Englisch Türkisch wörterbuch

bliss
saadet
bliss
çok büyük mutluluk
bliss
neşe
bliss
{i} eksiksiz bir mutluluk, büyük mutluluk
bliss
blissfulnessneşelilik
bliss
büyük mutluluk
bliss
{i} mutluluk

Cehalet mutluluk değildir. - Ignorance is not bliss.

Mutluluk sık sık kaygı ile kesildi. - The bliss was often interrupted by anxiety.

bliss
{i} mutluluktan uçma
bliss
{i} keyif

Keyifli bir şekilde mutlu olmak için çok fazla şeye ihtiyacın yok. - You don't need much to be blissfully happy.

Tom keyifli şekilde mutlu. - Tom is blissfully happy.

bliss
blissfulneşe dolu blissfullyneşeyle
Englisch - Englisch
{n} bliss
happiness, blessedness, great gladness, joy
Favoriten