happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner

listen to the pronunciation of happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner
Englisch - Türkisch

Definition von happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner im Englisch Türkisch wörterbuch

suddenly
aniden

Aniden, annem şarkı söylemeye başladı. - Suddenly, my mother started singing.

Aniden yağmur yağmaya başladı. - Suddenly, it started to rain.

suddenly
birdenbire

Dewey birdenbire bir kahraman oldu. - Dewey was suddenly a hero.

Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu. - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

suddenly
ansızın

kedi ipin üzerinde kasılarak yürüyordu, ansızın evin içine koştu. - The cat was strutting around the yard, when it suddenly ran into the house.

Tanrı olduğumu ne zaman fark ettim? Güzel, ben dua ediyordum ve ansızın kendi kendime konuştuğumu fark ettim. - When did I realize I was God? Well, I was praying and I suddenly realized I was talking to myself.

suddenly
birden

Tom'un kalbi birdenbire daha hızlı atmaya başladı. - Tom's heart suddenly began to beat faster.

Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz. - To our great surprise, he suddenly resigned.

suddenly
palas pandıras
suddenly
durup dururken
suddenly
şırakkadak
suddenly
ani surette
suddenly
hop diye
suddenly
zınk diye
suddenly
patadan
suddenly
hiç yoktan
suddenly
derken
suddenly
gafleten
suddenly
pat diye
Englisch - Englisch
suddenly
happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner

    Silbentrennung

    hap·pen·ing quick·ly and with lit·tle or no warning; in a sud·den man·ner

    Aussprache

Favoriten