gesperrt

listen to the pronunciation of gesperrt
Deutsch - Türkisch
bloke
Englisch - Türkisch

Definition von gesperrt im Englisch Türkisch wörterbuch

closed
kapalı

Gözleri kapalı müzik dinledi. - He listened to the music with his eyes closed.

Otel kış boyunca kapalı kalır. - The hotel remains closed during the winter.

banned
yasaklı
closed
kapanmak
closed
basına kapalı
closed
örtük
closed
yumuk
closed
(Bilgisayar) kapatıldı

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar. - After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.

Tatoeba Noel için kapatıldı. - Tatoeba was closed for Christmas.

closed
yumulu
disabled
sakatlar
disabled
erksiz
barricaded
{f} barikat kur
closed
{f} kapat

Sakin olmak için gözlerimi kapattım. - I closed my eyes to calm down.

Önümüzdeki hafta fabrika muhtemelen kapatılacak. - Possibly the factory will be closed down next week.

disabled
(the ile) sakatlar
banned
yasakla

Avcılık milli parklarda yasaklanmıştır. - Hunting is banned in national parks.

Trende sigara içmek yasaklanmıştır. - Smoking is banned in the train.

banned
yasaklanmış

Yasaklanmış kitaplar ücretsiz erişimine izin verilmeyen kitaplardır. - Banned books are books to which free access is not permitted.

Trende sigara içmek yasaklanmıştır. - Smoking is banned in the train.

closed
{s} kapanmış

Kapının kapanmış olması gerek. - The gate needs to be closed.

Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı. - The store was already closed when I got there.

closed
{s} kapatılmış

Kapılar kapatılmıştı. - The doors were closed.

Havaalanı çevresindeki hava sahası geçici olarak kapatılmıştı. - The airspace around the airport was closed temporarily.

disabled
{f} etkisiz kıl: adj.etkisiz kılınmış