O, tamamen asılsız bir söylenti.
- Es ist ein völlig unbegründetes Gerücht.
Söylenti daima gerçekten daha büyüktür.
- Das Gerücht ist immer größer als die Wahrheit.
Söylenti gerçek olamaz.
- The rumor can't be true.
Ben, söylentinin kaynağını bilmiyorum.
- I don't know the origin of the rumor.
Bu dedikodular muhtemelen doğru.
- These rumors are probably true.
Tom ve Mary hakkında dedikodular duydum.
- I've heard rumors about Tom and Mary.