O, tamamen asılsız bir söylenti.
- Es ist ein völlig unbegründetes Gerücht.
Bildiğim kadarıyla söylenti doğru değil.
- Soweit ich weiß, ist das Gerücht nicht wahr.
Söylenti gerçek oldu.
- The rumor proved to be true.
Ben, söylentinin kaynağını bilmiyorum.
- I don't know the origin of the rumor.
Bu dedikoduyu kimin çıkardığını biliyorum.
- I know who started the rumor.
Orada saklı hazineler olduğu dedikodusu yapılıyor.
- It is rumored there are treasures hidden there.