Matematikte bir dahiydi.
- She was a genius in mathematics.
İnsanların genelde dahiler için hiçbir sempatisi yoktur.
- People often have no sympathy for geniuses.
Bir deha olağanüstü yaratıcılık yeteneklerine sahip bir kişidir.
- A genius is a person with extraordinary creative abilities.
Alaaddin, sihirli lambayı ovuşturduğu zaman bir cin çıktı.
- A genie appeared when Aladdin rubbed the magic lamp.
Barbie bebeğine benzemek Mary'nin en büyük dileğiydi. Kötü cin bu dileği çok harfiyen yorumladı.
- It was Mary's greatest wish to look just like her Barbie doll. The evil genie interpreted this wish too literally.
Herkes Kate'in bir deha olduğunu ve başarılı bir geleceğe sahip olacağını söylüyor.
- Everyone says that Kate is a genius and will have a successful future.
Herkes çocuğu gerçek bir deha olarak tanır.
- Everyone recognizes the boy as a real genius.
Kendi görüşüne göre o bir deha.
- He is a genius in his own opinion.