We are all looking forward to your coming.
- Gelişinizi sabırsızlıkla bekliyoruz.
We could all see it coming, couldn't we?
- Hepimiz onun gelişini gördük, değil mi?
Ken is waiting for the arrival of the train.
- Ken trenin gelişini bekliyor.
She informed him of her arrival.
- O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi.
Advanced countries must give aid to developing countries.
- Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
The urban population in most developing countries is increasing very fast.
- Çoğu gelişmekte olan ülkelerde kentsel nüfus çok hızlı artıyor.
Trade between the two countries has been steadily growing.
- İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.
Reading helps you build up your vocabulary.
- Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
- İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
Our work began to flourish.
- İşlerimiz gelişmeye başladı.
The story revolves around a mysterious adventure.
- Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor.
The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker.
- Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi.