ganz plötzlich

listen to the pronunciation of ganz plötzlich
Englisch - Türkisch

Definition von ganz plötzlich im Englisch Türkisch wörterbuch

all of a sudden
aniden

Aniden yağmur yağmaya başladı. - All of a sudden it started raining.

Hikaye aniden sona erdi. - The story ended all of a sudden.

all of a sudden
ansızın
all at once
(Bilgisayar) tümünü birden
all at once
(Bilgisayar) tümüne aynı anda
all at once
(Bilgisayar) tümüne birden
all at once
hep birden

Hep birden koşmaya başladılar. - They began to run all at once.

all at once
birdenbire

Mary'nin açıklamaları beni büyüledi ve birdenbire beni üzdü. - Mary's explanations enchanted me and desolated me all at once.

Bu birdenbire olmadı. - It didn't happen all at once.

all at once
aniden

Aniden bir feryat duydum. - All at once, I heard a cry.

Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı. - All at once the sky became dark and it started to rain.

all of a sudden
birdenbire

Birdenbire ışıklar yandı. - All of a sudden, the lights went on.

Birdenbire gökyüzü karardı. - All of a sudden the sky became dark.

all at once
aynı anda, hep birden
all of a sudden
birdenbire, birden, ani olarak, aniden, ansızın
all at once
hepsi birlikte
all of a sudden
birden

Birdenbire, o konuştu. - All of a sudden, he spoke out.

Birdenbire gökyüzü karardı. - All of a sudden the sky became dark.

Deutsch - Englisch
all of a sudden
all at once
Ich rauchte draußen ganz unbeteiligt eine Zigarette, als plötzlich
I was outside smoking a cigarette, minding my own business, when all of a sudden …
plötzlich ganz nervös werden
to come over all nervous