Bird watching is a nice hobby.
- Kuş gözlemciliği güzel bir hobi.
She was watching the film with her eyes red in tears.
- O gözyaşları içindeki kırmızı gözleri ile filmi izliyordu.
Waiting, observing, and keeping silent can avoid many wars.
- Beklemek, gözlemek ve sessiz kalmak birçok savaşı önleyebilir.
Much can be learned by observing how a child interacts at play with other children.
- Çoğu şey bir çocuğun diğer çocuklarla oyun oynarken nasıl etkileşim kurduğu gözlemlenerek öğrenilebilir.
I closed my eyes to calm down.
- Sakin olmak için gözlerimi kapattım.
This song is so moving that it brings tears to my eyes.
- Bu şarkı o kadar acıklı ki gözlerimi yaşarttı.
He observed many types of creatures there.
- Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
The boy observed the birds all day.
- Çocuk bütün gün kuşları gözlemledi.
Tom likes to observe birds.
- Tom kuşları gözlemlemeyi sever.
Tom likes to observe the people walking by.
- Tom yürüyen insanları gözlemlemeyi sever.