There is an urgent need for volunteers.
- Gönüllülere acil ihtiyaç vardır.
The institution advertised on TV for volunteers.
- Kurum gönüllüler için televizyonda ilan verdi.
That organization depends on voluntary contributions.
- Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
This organization relies entirely on voluntary donations.
- Bu örgüt tamamen gönüllü bağışlara dayanmaktadır.
Few elephants would volunteer to move to Europe.
- Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu.
Every year, the organisation organises a number of meetings of volunteers who go door-to-door to sell Frisian books.
- Her yıl, örgüt Frizyen dilinde yazılmış kitapları satmak için kapıdan kapıya giden gönüllülerle ilgili çok sayıda toplantı organize eder.
The coalition of the willing.
- Gönüllüler koalisyonu.
She is willing to do anything for me.
- Benim için herhangi bir şeyi yapmaya gönüllü.
I enlisted voluntarily.
- Ben gönüllü olarak askere yazıldım.
Are you here voluntarily?
- Gönüllü olarak mı buradasın?