The most painful thing for a mother is having to bury her own child.
- Bir anne için en acı şey, kendi çocuğunu gömmektir.
Sami wanted to bury Layla in Cairo.
- Sami, Leyla'yı Kahire'ye gömmek istedi.
Fadil was buried in an unmarked grave.
- Fadıl, işaretsiz bir mezara gömüldü.
After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.
- Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü.
At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
- Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
Her ashes are interred here.
- Onun külleri burada gömülüdür.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.
She's burying her money in the sand.
- Parasını kuma gömüyor.
How can I embed the debt clock on my Web site?
- Borç saatini web siteme nasıl gömebilirim?
To make a long story short, we buried the hatchet.
- Uzun lafın kısası savaş baltasını gömdük.
They buried him in his grave.
- Onlar onu mezarına gömdüler.
The dog was busy burying his bone in the garden.
- Köpek, kemiğini bahçeye gömmekle meşguldü.