I hear it's buried under all that snow.
- Onun, bütün o karın altında gömülü olduğunu duyuyorum.
We were looking for buried treasure.
- Gömülü hazineyi arıyorduk.
I wonder who's buried in that tomb.
- O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum.
The secret remained buried in the grave of the famous philosopher.
- Sır ünlü filozofun mezarında gömülü kaldı.